Bakan Mehmet Şimşek’ten enflasyon açıklaması
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ISO Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşuyor. Bakan Şimşek, yapısal reformların vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Çözüm fiyat istikrarıdır”söz konusu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Programın geçici bir heves olmadığını, sabırla uygulanacağını belirtti.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) 2024 Olağan Toplantısı’nda konuşan Şimşek, “Enflasyonun yerçekimiyle mücadele edeceğine inanmıyorum, tek ön koşul var: Bu program sabırla uygulanacak. Programın yapısal reformları şart” ” söz konusu.
Bakan Şimşek, vergi tabanının genişletileceğini ve çalışmaların sürdüğünü belirtti. Enflasyonla ilgili konuşan Şimşek, “Aylık bazda sonuçlarını almaya başladık. Enflasyonda bir geçiş dönemindeyiz.” İfadelerini kullandı.
Bakan Şimşek’in açıklamalarından satırbaşları:
Büyüme ile enflasyon arasında bir gerilim yok. Gerilim olsa bile kısa sürelidir, devreseldir ve kalıcı değildir. Sürdürülebilir yüksek büyüme için enflasyonun düşük olması gerekiyor.
DEPREMİN BÜTÇE AÇIĞINA ETKİSİ
Enflasyonun yerçekimine karşı mücadele edeceğine inanmıyorum, bunun tek şartı bu programın sabırla uygulanmasıdır. Bu program aynı zamanda bir grubun siyasi programıdır. Bu program Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde ortaya konuldu. Bu geçici bir heyecan değil. Yapısal reformlar programın olmazsa olmazıdır.
Bütçe açığındaki harcamaların üçte ikisi depremden kaynaklandı. Yapısal dönüşüm için kaynak ayırmak gerekiyor. Bunun için mali disiplinin sağlanması gerekiyor. Daha düşük risk primi ve daha yüksek kredi notunun önemli ön koşullarından biri mali disiplindir.
Para politikasındaki normalleşme gelecekteki enflasyonu sabitleyecek düzeyde olacaktır. Ocak ayı enflasyonu gelecek 12 ayın değil, son 12 ayın enflasyonudur.
“VERGİ TABANINI GENİŞLETECEĞİZ”
Vergi tabanını genişletip genişleteceğiz. Vergilerin düzgün toplanamadığı alanlarda çalışacağız. Şu anda çalışmalar var, düzenleme gerektiren konular var.
2024 yılında bütçe açığını OVP’de öngördüğümüzün altında bir bütçe açığıyla kapatmak için elimizden geleni yapacağız. Türkiye geçici bir deprem şokuyla karşı karşıya.
“BÜYÜME SORUNUMUZ YOK”
Makrofinansal istikrarın önemli bir bileşeni de dünyayla istikrarımızın sürdürülebilir bir yolda olmasıdır. Türkiye’nin hedeflerinden biri kırılganlığı azaltacak rezerv biriktirmektir.
Temelde büyüme sorunumuz yok, reform ve endüstriyel dönüşümle kompozisyonunu kalıcı ve sürdürülebilir bir yola sokmamız gerekiyor. Son 20 yılda büyüme yüzde 5,4 oldu. Çin dışında bu kadar uzun sürede ve makul düzeyde büyüyen ender ülkelerden biriyiz.
Kripto düzenlemesini yakında Meclis’e göndereceğiz.
“ENFLASYONDA GEÇİŞ DÖNEMİNDEYİZ”
Bazı ülkelerde enflasyonun güçlü tepki vermesi 18 ayı buluyor. Finansal transfer sisteminin etkinliğine bağlıdır. Aylık olarak sonuç almaya başladık. Enflasyonda bir geçiş dönemindeyiz.
Döviz kuru oynaklığı TL’nin değer kazanması veya kaybetmesi değildir. Türkiye’de opsiyonların ima ettiği döviz kuru oynaklığı şu anda istikrarlı ülkelerle benzerdir.
“KKM’DEN SABIRLA AYRILACAĞIZ”
Bir diğer hedefimiz ise KKM’den çıkmak. KKM, enflasyonla mücadelemize meydan okuyor ve parasal aktarım mekanizmasını bozuyor. Sabırla ve piyasaları aksatmadan zamanında KKM’den çıkacağız. Ağustos ayına göre ciddi bir düşüş var, önümüzdeki dönemde de devam edecek. Ekonomide dengelenme başladı. Dış ticaret açığındaki düşüş eğilimi devam edecek.
“REZERV BİRİKİMİ İSTENİLEN SEVİYEDE DEĞİL”
Enflasyon beklentilerinde 6 puanlık iyileşme var. Enflasyon düştükçe beklentilerle hedefler arasındaki yakınlaşma devam edecek.
Merkez Bankamızın brüt ve net rezervleri mayıs ayına göre önemli düzeyde ancak şu anda istenilen düzeyde değil, dolayısıyla hala önemli hedeflerimizden biri.
Kaynak girişi var. Önümüzdeki dönemde kaynaklara erişim sorunu önemli ölçüde azalacak.
“İHRACAT EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ”
Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman vurguladığı gibi bu programın nihai amacı daha fazla yatırım ama kaliteli yatırım, daha fazla istihdam, daha fazla üretim ve en önemlisi daha fazla ihracattır. Bugün bu zincirde ihracat, prestijiyle en önemli önceliğimizdir. Türk Eximbank 50 milyar dolarlık destek verecek, bunu daha da artırmamız lazım.
Fiyat istikrarı sağlanarak sanayicilerin uzun vadeli, makul maliyetlerle sürdürülebilir bir şekilde rekabetçi olabilmelerinin önünü açacak bir ekosistem oluşacaktır.